ZEKİ UZUNDURUKAN – ‘IŞIK HIZI’ ZIYECH!

Şampiyonlar Ligi’nde dünya devlerine karşı tonla gol konumuna giren Galatasaray, Pendikspor karşısında birinci yarıda durum bulmakta çok zorlandı. Sarı-kırmızılıların kaleyi bulan birinci isabetli şutu Tete ile 35’te geldi.

Pendikspor güzel savunma yaptı. Halil ve Erencan üzere hızlı oyuncuları ile süratli kontrataklar yaparak Galatasaray kalesinde tesirli olmaya çalıştılar. Hatta birinci yarıda bir topu da direkten döndü konut sahibi takımın.

Galatasaraylı oyuncular, birinci yarıda stadın atmosferine adapte olamadı. Lakin pırıl pırıl bir tabanda oynandı maç. Okan hoca; Abdülkerim Bardakcı ve Zaha’yı bu maçta dinlendirmeyi tercih etti. Kazımcan’ın kanadı neredeyse hiç işlemedi. Icardi topla buluşamadı. Ziyech, Kerem ve Tete maça bir türlü ısınamadı.

Nelsson, kulübede oturmaktan eski ritmini kaybetmiş. Dün Erencan yanından süratli tren üzere geçti. Çok az durumun olduğu, izleyenlerin uykusunu getiren ‘ninni tadında’ bir birinci yarı izledik.

Okan Buruk; baktı ki kadro alanda adeta yürüyor; kağıt üzerinde çok kolay görünen maç, elden gidiyor, çabucak ataklar yaptı ikinci yarıya başlarken. Kazımcan ve Tete’yi çıkarıp, Barış Alper ve Mertens’i alana sürdü. Bu değişiklikler Galatasaray’ın daha fazla ön alanda oynamasına katkıda bulundu. Durumlar da yakalandı ancak bir türlü o beklenen gol gelmedi.

Bunun üzerine Okan hocadan bir atak daha geldi. Oliveira’nın yerine Bakambu girdi. Ve Bakambu, Mertens’in uzaktan sert şutuna hayat veren isim oldu. Bakambu, kaleci Erdem’den dönen topu tamamlarken takipçiliğini de konuşturmuş oldu. Galatasaray, skor tabelasını 69’da değiştirdi. Şampiyonlar Ligi’nde Manchester United’a iki özgür vuruş golü atan Ziyech, bekledi bekledi ve 82’de sahneye çıktı.

Ziyech, Pendikspor kalesine o denli bir füze gönderdi ki, alandaki futbolcular evvel topu göremediler. (Kaleci Fazilet de dahil) Sonra bu vuruşun auta gittiğini düşündü herkes. Zira kimse, bu kadar hoş bir golün atılabileceğini hayal bile etmemişti. Fakat Ziyech’in ayağından çıkan o şut, ışık süratiyle gidip, ağlarla kucaklaştı. Tek söz ile muazzam bir gol attı Ziyech.

Manchester yorgunu Galatasaray, vakit zaman güzel oynadığı maçı 3 puanla geçerek, şampiyonluk yolunda bir manisi daha kayıpsız atlatmasını bildi. Bu ortada lig ve kupada daima oynayan Icardi’de gözle görülür bir düşüş var. Bunun iki nedeni olabilir. 1) Yorgunluk, 2) Kadro arkadaşları dün kendisine servis yapamadı! Lakin Okan hoca, alternatifi olmayan bir oyuncuyu nasıl dinlendirsin! Bir de bu oyuncu Icardi olunca, Okan Buruk sonuna kadar haklı oynatmakta…

LEVENT TÜZEMEN – FORMÜL DEĞİŞİR

Allah fukarayı sevindirmek işin evvel eşeğini kaybettirir sonra da buldururmuş. Okan Buruk’un takım tercihleri de bu kelama benziyor. Okan hoca evvel yanlışlı on biri alana sürüyor, sonra da yanlışsız ataklarla kazanıyor. Nasıl mı?

1- Tete ile Ziyech solda kol kola oynadılar ve hiç verimli olmadılar. Tete bir durumda Ziyech’in akıllı pasını murdar etti ve ayağındaki topu önde Kerem’e geride bomboş Icardi’ye pas yapmayıp egoistçe kendi vurup golü kaçırdı.

Okan hoca ne yaptı? İkinci yarı Tete’yi çıkarıp Barış’ı aldı ve birinci yarı kalesinin önüne otobüs çeken Pendik savunmasını deparlarıyla dağıttı. Tete çıkınca Ziyech rahatladı ve kritik kilit paslar attı. Ziyech’in kaleci Erdem’i çaresiz bırakan fevkalade golünü kimse anlamadı!

2-Kazımcan’dan asla sol bek olmaz. Top denetimi zayıf, pas yeteneği kısıtlı, ayağına gelen topu çabucak geriye veriyor. İkili uğraşları kazanamıyor zira fizik gücü yetersiz. Orta yapamıyor. Ayrıyeten yere yatmaya bayılıyor. Okan hoca yanlışsız yaptı, Kazımcan’ı çıkardı ve Mertens’i aldı.

Mertens tez ediyorum, Galatasaray’ın oyun aklı. Belçikalı yıldız rakibe kendini unutturacak durumlar alıyor. Ezbere pas atmıyor ve eksiksiz etraf denetimi yapıyor. Bakambu’nun takipçilikle attığı baş golü öncesi attığı şut sert ve isabetliydi.

3- Oliveira oyuna sonradan girdiğinde tesirli oluyor. Birinci on birde başladığında tutukluk yapıyor, kolay top kaybediyor, ortalarında isabeti tutturamıyor. Okan hocanın Oliveira’yı çıkarıp ikinci forvet olarak Bakambu’yu oyuna alması Galatasaray’a galibiyet yolunu açtı. Okan hoca, Bakambu-Icardi formülünü düşünebilir. Zira Icardi tek kaldığında iki kişi tarafından marke ediliyor.

ERMAN TOROĞLU – MARKA KIYMETİ NİÇİN DÜŞÜK?

Bir tarafta Galatasaray maçını seyrediyorum, öteki tarafta Avrupa Kupası kurasını… İkisi de heyecanlı. Bir tarafta inanılmaz bir salon, her şey kalite kokuyor. Tertip eksiksiz, beşerler pırıl pırıl giyinmişler, müzik muhteşem, manzara olağanüstü. Dönüyorum bir alttaki büyük televizyonda Pendikspor-Galatasaray maçına karşımda belediye liderinin 60 metrelik bir ilanı, “Siltaş Yapı Pendikspor’a muvaffakiyetler dilerim” diyor… Onun yanında bir öteki ilan. Hiç seyirci göremiyorum. İlanların ardında da 5 tane bina. 4. kattan sonrası sahayı görüyor. Esasen büyük maçlarda oraları kiraya veriyorlarmış duyduğumuza nazaran.

Bu tabanda Fenerbahçe oynadı, futbolcular tabandan çok şikayet ettiler. Hala da kendilerini toparlayamıyorlar. Alanı yoksa, seyircisi yoksa bu tip gruplar ‘Süper’ ismini verdiğimiz ligde oynamamalılar. Buna bir deva bulunmalı. Bu play-off mu olur, öbür bir şey mi olur lakin bu bu türlü gitmez.

Büyük kadrolar 35 bine, 50 bine oynuyorlar. O stattan çıkan futbolcular burada bırakın fizik olarak, beyin ve moral olarak kendilerini veremezler. Sonra da diyoruz ki bizim ligimizin marka pahası niçin düşük. Yüksek olma bahtı yok ki bunları saydıktan sonra. İnşallah bir gün düzeltirler…

Yani şu Avrupa kupasına gitmemiz bizim ligimiz ve futbolumuz için resmen ilaç üzere geldi. Federasyon, teknik adamda yeterli işler yaptı. İnşallah şu hakem olayını da düzeltirler de o vakit eğrilerimiz doğruya sarfiyat.