Trendyol Süper Lig’in 11. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Antalyaspor’a 3-2 kaybetti.

Siyah-beyazlılarda bu mağlubiyetin ardından Teknik Sorumlu Burak Yılmaz açıklamalarda bulundu.

İŞTE YILMAZ’IN AÇIKLAMALARI:

İlk yarı ikinci yarı bambaşka. Siyahla beyaz. İlk yarıdan sonra tamamen istediğimiz her şeyin olduğu, planımızın tuttuğu bir maçtı. İkinci devre biz de anlamadık neden böyle olduğunu. Bir sorumlusu varsa benim. Arkadaşları ben tercih ediyorum. Ben oynatıyorum. Biz de anlamadık neden böyle oldu. Bir sürü problem, sıkıntı var. Çözmeye çalışacağız. Söylemek istediğim çok şey var. Ben hiç kimseden bir şey istemedim. Başkanımızın yönetimimizin aldığı kararla elimi taşın altına koydum geldim. Bu da sonuna kadar. Bana teşekkür edilirse teşekkür ederim. Elimden geleni veriyorum. Beşiktaş forması benim için çok değerli, çok değerli! Galibiyetten daha değerli. Benim teknik direktörlük hayatımdan daha değerlisi Beşiktaş forması. Ben arkadaşlara elim titreyerek veriyorum o formayı. Onlar bana kullanıp böyle geri vermemeli. Verdiysem de almasını bilirim. Umurumda değil. Hayatım da umurumda değil. 3 puan da umurumda değil. Galibiyet de umurumda değil!

Önemli olan Beşiktaş formasıdır. Ben Beşiktaş formasını verdim. Saygısızlık, terbiyesizlik yapandan tekrar geri alırım. Bu kadar! Bunu net söylüyorum.

“BİZİM OYUNCULARIMIZA YAPILAN SAYGISIZLIĞI KABUL ETMİCEM”

Benim hiçbir şey umurumda değil. Teknik direktörlük kariyerim de umurumda değil. Ben teknik direktörlük yapmasam ne olur. Hiçbir şey umurumda değil. Beşiktaş formasını ben ilk 11 oyuncularımıza, sonradan girenlere elim titreyerek veriyorum. Hele ki bizim ülkemize gelip, bizim oyuncularımıza saygısızlık, terbiyesizlik yapılmasını kabul etmeyeceğim. Beni tanıyorsunuz. Ben kabul etmeyeceğim. Sonu ne olursa olsun.”

“BAILLY YAKIŞIKSIZ HAREKET YAPTI”

Eric Bailly ile ilgili bir sıkıntı yaşandı devre arasında. O yüzden çıkardım. Sakatlık durumu yok. Yakışıksız bir hareketten dolayı oyundan aldım. Var mı, daha net konuşalım, daha net sorun!

“BAILLY VE TAYFUR TARTIŞTI”

Evet, aynen. Ben bunu yaptırtmam. Tayfur, Türk yabancı diye ayırmam. Benim oyuncumun yakasını çekemezsin ve bunu devam ettiremezsin. Ben böyle bir adamım. Ben teknik direktörlüğe devam edeceksem de böyle devam edeceğim.

“BEN ŞİMDİ BAŞKANIMLA KONUŞACAĞIM”

Burada teknik direktör olmak isteyen büyüklerimiz var. Her şeyi konuşuyoruz. Bunları duyuyoruz. İzlemiyorum. Etkilenmemeye çalışıyorum. Kanal kanal geziyorlar. Ben şimdi başkanımla konuşacağım. 3-4 Aralık’a kadar devam edeceksem küçük bir isteğim olacak. Olmayacaksa yarın teşekkür edeceğim.

BAILLY’ KADRO DIŞI BIRAKILACAK MI SORUSUNA:

Bu kötü bir soru. Hala yangına körükle gidiyorsunuz. Hayır. Benim bazı isteklerim olacak. Şimdi buradan çıkınca konuşacağım. Küçük isteklerim olacak. Hayır derse ayrılacağım. Benim kimseden beklentim yok. Ben sabah akşam burada çalışıyorum. Ben kendi ülkemde böyle bir saygısızlık yaptırmam, yaptırmam!

“BEŞİKTAŞ’IN PENALTISINI VERMEMEK BU KADAR KOLAY MI?”

Geleyim hakeme. Geçen hafta oldu, bu hafta oldu. Fenerbahçeliler hakemi söylüyor, Trabzonsporlular hakemi söylüyor, Galatasaraylılar hakemi söylüyor. E bize yapılanlar ortada. Nasıl olacak abi, nasıl olacak yani! Keyfine göre 2 hafta maç verme, 2 hafta sonra ver. Beşiktaş’ın penaltısını vermemek bu kadar kolay mı? Bu kadar mı kolay! Bu nedir? Biz inanıyoruz, güveniyoruz. Yabancı hakem diyorlar, biz ‘Hayır bizim insanımız’ diyoruz. Keyfine göre bir maç bizi doğra, bir maç onu doğra… Hamına da mamına da! Bize yapılanları görüyorsunuz. Bu nedir abi ya, bu nedir ya! Beşiktaş’ta kaos var, biz de vuralım. Beşiktaş’ta kaos falan yok abi. Bu nedir!