Fenerbahçe ve A Ulusal Bayan Voleybol Kadrosu’nun kaptanı Eda Fazilet Dündar, sarı-lacivertli kulüp televizyonuna dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“ŞAMPİYONLAR LİGİ HOŞ BAŞLADI VE HEDEFLEDİĞİMİZ ÜZERE GİDİYOR”
Şampiyonlar Ligi’nde âlâ bir başlangıca imza attıklarını söyleyen Dündar, “Şampiyonlar Ligi kümesine baktığımızda başka Türk ve İtalyan rakiplerimize nazaran bizim kümemiz biraz daha tahminen tabiri caizse daha kolay diyebiliriz. Kümemiz Şampiyonlar Ligi’ne ısınmak ismine da bizim için talih oldu. Ortada geride olduğumuz setler oldu lakin kadro olarak gücümüzü ve inancımızı alana koyup birlik olunca üstesinden geldik. Natürel ki kayıpsız gitmek keyifli. Zira ne kadar güçlü bir kadro olduğunuzu da kanıtlamış oluyorsunuz. Bunun için uğraşıyoruz da. Bizim için Şampiyonlar Ligi hoş başladı. Zati yıllardır hasret kaldığımız kupayı kazanmayı çok istiyoruz. İnşallah bu sene o hasreti de bitirmek için her şeyi yapacağız. Şampiyonlar Ligi hoş başladı ve hedeflediğimiz üzere gidiyor. Kümesi da birebir biçimde bitirip bir üst cinsteki rakibimizi bekleyeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
“İYİ Kİ FENERBAHÇELİYİM, ÂLÂ Kİ FENERBAHÇE’DEYİM VE BURADA OLMAKTAN, BU RENKLER İÇİN SAVAŞMAKTAN ONUR DUYUYORUM”
Kendisini Fenerbahçe’ye ilişkin hissettiğini söyleyen sarı-lacivertlilerin kaptanı, “16 sene lisana kolay. Buraya geldiğimde 21 yaşında küçük bir kız çocuğuydum. Yaşım 21 olsa da içimdeki çocuk çok gençti diye düşünüyorum. Haliyle burada büyüdüm, burada Eda Fazilet oldum, burada olgunlaştım, voleybolu bu düzeyde kulübümle bir arada oynamaya başladım ve devam ettiriyorum. Bugünlere gelmemde çok fazla etken var, bu manada bir tane etken söyleyemem. Bunun içinde çok fazla çalışmak var, asla pes etmemek var, kendime ve ekibime olan inancım, taraftarların bana her vakit olan takviyesi, kulübümün takviyesi ve benim de bu dayanakla bir arada alanda en uygununu yapma uğraşım Hepsi aslında bir bütün. O yüzden bana Fenerbahçe sorulduğunda ‘Aile’ karşılığını veriyorum. Kendimi buraya çok ilişkin hissediyorum. Bu kadar ilgi ve alaka gördüğüm vakit ben de saha içinde ve saha dışında kulübümü, grubumu temsil etmek ismine elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum ve bu hususta çok dikkatli yaşıyorum. Şimdilik 16. sezonumdayım. Çok keyifli gidiyor. Daima söylüyorum; ‘İyi ki Fenerbahçeliyim, düzgün ki Fenerbahçe’deyim’. Hiçbir vakit bir pişmanlığım olmadı. Burada olmaktan, bu renkler için savaşmaktan onur duyuyorum” diye konuştu.
“ROL MODEL ALDIĞIM BİR SPORTMEN HİÇBİR VAKİT OLMADI LAKİN İZLERKEN KEYİF ALDIĞIM ATLETLER OLDU”
İzlerken keyif aldığı voleybolcularla ilgili konuşan Eda Fazilet Dündar, “Voleybola başlarken rol model olarak gördüğüm hiçbir isim yoktu zira ben voleybola büsbütün baht yapıtı başladım. Bildiğim bir spor değildi, büsbütün hobi olarak, hafta sonlarımı değerlendirebileceğim bir spor olarak başladım. Nasıl oynandığını hiç bilmiyordum bile. Olağan içerisine girdiğim vakit voleybolu sevmeye ve voleybola aşık olmaya başladım. Rol model aldığım bir sportmen hiçbir vakit olmadı lakin alışılmış ki de izlerken keyif aldığım sportmenler oldu. Birlikte oynadığım Natasa Osmokrovi benim voleybol mesleğime, karakterime katkı sağlamış bir atlet. Bunun yanında Alman sportmen Christiane Fürst ile de çok hoş anılarım var, çok severek takip ettiğim ve karşılıklı oynamaktan keyif aldığım bir isimdi. Tıpkı biçimde Maja Poljak var. Kendisi çok çok uygun bir orta oyuncuydu. Onu izlerken, onunla karşılıklı oynamaktan çok keyif alıyordum. Bu biçim sportmenler beni etkileyen atletlerdi. Fenerbahçe ile birlikte çok kaliteli hocalar ve oyuncularla çalışma imkanı buldum” tabirlerine yer verdi.
“HEYKEL DİKİLDİKTEN SONRA ÇOK DAHA HOŞ FORMDA KENDİMİ TABİR EDEBİLECEĞİME İNANIYORUM, GERÇEK HİSLERİMİ O GÜNE SAKLIYORUM”
Eda Fazilet Dündar, kendisinin heykelinin dikilme mevzusuyla ilgili olarak “Haberi aldığımda ulusal grupla bir arada bir turnuva için yolculuktaydık. Olağan ki büyük şaşkınlık ve memnunluk hissettim. Gözyaşlarımı tutmakta zorlandım. Haberi gözlerim dolu dolu izledim. Çok memnun oldum. Tüm hislerimi nasıl söylesem bilmiyorum. Heykel dikildikten sonra o gün geldiğinde inanın çok daha hoş formda kendimi tabir edebileceğime inanıyorum ve gerçek hislerimi o güne saklıyorum. Alışılmış ki inanılmaz memnun ve gururluyum. Benim için çok büyük motivasyon ve moral oldu” açıklamasını yaptı.
“TÜRK VOLEYBOLUNU DAHA ÜST ÇIKARMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”
A Ulusal Bayan Voleybol Grubu ile aldıkları şampiyonluklar ve başarılardan kelam eden Eda Fazilet Dündar, “Gözlerimiz dolu dolu gururla oynadık alanda. Bu yazı anlatmaya sözler yetmez, saatlerce konuşabilirim. Çok fazla anı, çok fazla hoş vakit geçirdik ekip arkadaşlarımla. Çok keyifli ve unutulmaz bir yaz oldu. Mayıs ayından itibaren Antalya etabıyla başladık Milletler Ligi’ne. Sonra iki farklı uzak seyahatimiz oldu, sonra Amerika’da finali oynadık. Lakin şundan çok emindik; inanılmaz motiveydik ve mutlaka bu turnuvaların hepsini kazanacağımıza yürekten inanıyorduk. Esasen her şey inanmakla başlar. Kadro olarak birbirimize de kenetlendik, çok hoş bir ahenk yakaladık takım ve oyuncular olarak. Bu ahenkle maçlarımızı oynadık. Geriye düştüğümüz anlarda birbirimizle olan irtibatımızı hiçbir vakit koparmadık.
Sahada daima çaba ettik. Yapmak istediklerimizi daima birbirimize hatırlattık ve günün sonunda daima gülen taraf biz olduk. Her şeyden kıymetlisi bir ülkeyi birleştirebilme gücüne sahip olan bir grup olarak anılmak, bunu başaran bir ekibin kesimi olmak hepimiz için büyük bir gurur ve onur. Hepimiz kendimizi çok şanslı hissediyoruz. Çok hoş bir yaz oldu. Sonunda da Olimpiyat biletini aldık. Önümüzdeki yaz tekrar Milletler Ligi ve Paris Olimpiyatları olacak. Tezli bir grubuz. Artık dünyanın gözü üzerimizde. Natürel ki maksatlar yükseldi. Herkesin beklentisi de daima kürsü olacak. Biz de Türk voleybolunu bıraktığımız noktadan daha üste çıkarmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bizim için hayal üzere bir yaz oldu ve bunu daima birlikte gerçekleştirdik” tabirlerine yer verdi.
